Çocuk
masalları ana sayfa
02-05 Yaş Arası Aydede Hikayeleri
Yangın Çıkaran Volkan
Kumdan Kaleler
Renkli Şehir
Bilge Dede Hikayesi
Şimdi
Uçurtma Zamanı
Şaşkın Tavşan ve Aydede
Cesaret ve İyilik
Alaz'ın Şafak Sohbeti
Paylaşmak Güzeldir
Balıkçıların Masalı
Ezop masalı "Ay Çeşmesi"
Nasrettin Hoca "Birbirine karışan ayaklar"
Bremen Mızıkacıları
Taş Sektiren Çocuğun Hikayesi
Flüt
Çalan Çocuk
Büyü Dükkanı
Sarışın Dev'in Not Defterinden
Mesaj ve gerekli linkler sayfası
|
Çocuk ana sayfaya dön
|
Bremen Mızıkacıları |
ir varmış bir yokmuş,
evvel zaman içinde kalbur saman içinde, bir değirmencinin yaşlı bir eşeği
varmış.
Bu eşek çok uzun yıllar, değirmencinin değirmenine buğday çuvalları taşımış.
Ama çok yaşlanınca artık halsiz düşmüş. Ve çuvalları taşıyamaz hale gelmiş.
Değirmenci bu işe yaramayan yaşlı eşekten kurtulmaya karar vermiş.
Sahibinin bu düşüncesini anlayan eşek değirmenden kaçmak istemiş.
-Benim sesim çok güzel. Bremen'e giderim, orrada şarkı söylerim demiş.
Ertesi gün gizlice değirmenden kaçmış.
Yolda bir köpeğe rastlamış. Köpek yorgun ve halsizmiş.
Eşek sormuş;
-Hayrola köpek kardeş! Niçin böyle yorguunnssuun?
Köpek derin derin iç çekerek
-Hiç sorma! Ben çok yaşlandım. Sahibim bbeennii öldürmek istedi. Ben de evden kaçtım
demiş.
Eşek, kendine arkadaş bulmanın sevinciyle;
-Sen üzülme! Benimle Bremen'e gel. Oradaa şşaarkı söyler hayatımızı kazanırız
demiş.
Köpek bu teklife çok sevinmiş. Birlikte yola koyulmuşlar.
Yolda bir kediye rastlamışlar. Eşek sormuş;
-Burda ne yapıyorsun kedi kardeş? Çok üzzggüünn bir haln var!
Kedi üzüntüyle;
-Çok yaşlandım. Sahibim beni öldürmek isstteeddi. Ben de canımı zor kurtardım demiş.
Eşek, sevinçle;
-Bizimle Bremen'e gel. Orda şarkı söylerr hhaayatımızı kazanırız demiş.
Kedi bu teklife çok memnun olmuş.
Az sonra yolda bir horoza rastlamışlar. Horozun da çok üzgün bir hali varmış.
Eşek horoza sormuş;
-Hayrola horoz kardeş! Niçin bu kadar üzzggüünnsün?
Horoz, üzüntüyle;
-Çok yaşlandım, sahibim bu sabah aşçıya bbeenni kesmesini söyledi. Akşam beni
konuklarına ikram edecek demiş.
Horoz da onlara katılmış. Geceyi ormanda geçirmek istemişler. Ama ormanda
kalacak bir yer bulamamışlar.
Horoz bir ağacın tepesine çıkmış, konaklayacak bir yer aramış. İleride bir ışık
gördüğünü söylemiş. Hepsi ışık gelen eve gitmişler. Bir de ne görsünler.
Hırsızlar bir masanın çevresinde oturmuş hem yemek yiyor hem de altınlarını
sayıyorlarmış.
Bizimkilerin ağzı sulanmış. Hırsızları evden kaçırmak için bir plan yapmışlar.
Köpek eşeğin üzerine çıkmış. Kedi köpeğin sırtına binmiş. Horoz da kedinin
üstüne konmuş. Başlamışlar bağırmaya. Eşek anırmış, köpek havlamış, kedi
miyavlamış, horoz ötmüş.
Hırsızlar neye uğradıklarını şaşırmışlar. Basıldık zannetmişler. Arkalarına
bakmadan hızla evden kaçmışlar.
Bizimkiler sofraya kurulmuş, karınlarını bir güzel doyurmuşlar. Sonra da hepsi
derin bir uykuya dalmış.
Hırsızlardan biri eve geri dönüp neler olduğunu anlamak ve altınları almak
istemiş. Usulca eve girmiş. Ocağın yanında yatan kedinin gözlerini karanlıkta
pırlanta sanmış.
Hırsız pırlantayı almak için ellerini kedinin gözlerine uzatmış. Kedi
hırlayarak adamın yüzünü tırmalamış. Hırsız korkuyla kaçarken köpeğin üzerine
basmış. Köpek adamı bacağından ısırmış. Adam kendini kapının dışında bulmuş.
Horoz da tünediği yerden yüksek sesle ötmeye başlamış.
Hırsız neye uğradığına şaşırarak oradan kaçmış. Arkadaşları merakla "neler
oldu?" diye sorunca "Hiç sormayın "demiş. "Evi cinler, periler basmış. Cinlerden
biri yüzümü tırmaladı. Biri bacağımı ısırdı. Biri beni korkunç bir tekmeyle
evden dışarı fırlattı. Biri de damdan bağırarak beni yakalamalarını söyledi.
Hırsızlar bu anlatılanları duyunca korkmuşlar. Hızla oradan uzaklaşmışlar.
Bizimkiler de Bremen'e gitmekten vazgeçip eve yerleşmişler. Dördü bir arada, bu
güzel evde ölünceye kadar, rastladıkları, tüm yaşlanıp kötülüğe uğrayan
hayvanlara yardım ederek mutlu olarak yaşamışlar.
Düzenleyen Murat Kara
|
|
|
|